17 Mayıs 2011 Salı
11 Mayıs 2011 Çarşamba
Fenerbahçe Acıbadem şampiyonluk yolunda
Fenerbahçe Acıbadem Bayan Voleybol Takımımız, Aroma Bayanlar Voleybol Ligi Final Serisi üçüncü maçında, 11 Mayıs Çarşamba günü Burhan Felek Spor Salonu’nda Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom ile karşılaşacak. Saat 19.45’te başlayacak karşılaşma, Fenerbahçe Televizyonu’ndan da canlı olarak yayınlanacak.
Aroma Bayanlar Voleybol Ligi Play-Off Final serisinde Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom ile karşılaşan Fenerbahçe Acıbadem Bayan Voleybol Takımımız, rakibini ilk maçta 3-2, ikinci maçta ise 3-0 mağlup ederek, seride durumu 2-0’a getirdi ve şampiyonluk yolunda önemli avantaj sağladı.
11 Mayıs Çarşamba günü Burhan Felek Spor Salonu’nda oynanacak olan serinin üçüncü maçında da, rakibini bir kez daha mağlup ederek, şampiyon olmak isteyen Takımımızda moraller yerinde.
Fenerbahçe Acıbadem Bayan Voleybol Takımımız, akşam saatlerinde yaptığı antrenmanla hazırlıklarını tamamlayarak, maç saatini beklemeye başladı.
Dia Takımla Birlikte Çalıştı
Fenerbahçemiz, 1 günlük iznin ardından, Spor Toto Süper Lig’in 33. haftasında, 15 Mayıs Pazar günü Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nda Ankaragücü ile oynayacağı maçın hazırlıklarına, bugün öğle saatlerinde Can Bartu Tesisleri’nde yaptığı antrenmanla devam etti. Sakatlığı nedeniyle bir süredir takımla birlikte antrenmanlara çıkamayan Senegalli oyuncumuz Issiar Dia, bugünkü idmanın tamamında takımla birlikte yapılan çalışmalarda yer aldı.
Sportif Direktörümüz ve Teknik Sorumlumuz Aykut Kocaman yönetiminde saat 11.00’de başlayan ve 1 saat 20 dakika süren antrenman boyunca Kocaman’ın yardımcıları Fahrudin Ömeroviç ve İsmail Kartal, Antrenör Turgay Altay, kaleci antrenörü Murat Öztürk, kondisyoner Alper Aşçı ile maç analisti Arda Keskin de çalışmada hazır bulundu.
Koşu ve ısınma hareketleriyle başlayan antrenman, dar alanda yapılan pas organizasyonlarının ardından yine dar alanda yapılan çift kale maçla sona erdi. Kaleci Antrenörümüz Murat Öztürk eşliğinde takımdan ayrı çalışmalar yapan kalecilerimiz Mert Günok, Serkan Kırıntılı ve Ertuğrul Taşkıran, çift kalede dönüşümlü olarak görev aldı. Çift kale maç sırasında kasık bölgesinde ağrı hisseden Gökhan Gönül, çalışmayı yarım bıraktı.
Bel ağrısı bulunan Volkan Demirel, sağ dizinde ağrıları bulunan Özer Hurmacı ve sağ ayak bileğinde ağrıları bulunan Fabio Bilica antrenmanı çıkmadı. Bu oyuncularımız, kendilerine verilen özel programlar dahilinde tedavi ve çalışmalarını tesislerde sürdürdü. Sol ayak bileğinden sakatlığı bulunan Miroslav Stoch da antrenmanda yer almadı. Stoch, Bireysel Oyuncu Antrenörümüz Dolu Arslan eşliğinde çalışma ve tedavilerini tesislerde sürdürdü.
Takımımız, Ankaragücü maçı hazırlıklarına, 12 Mayıs Perşembe günü Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri’nde yapacağı antrenmanla devam edecek. Saat 11.00’de başlayacak bu antrenman, basın mensuplarına da açık tutulacak.
Haberler İlgili Fotoğraflar
Sportif Direktörümüz ve Teknik Sorumlumuz Aykut Kocaman yönetiminde saat 11.00’de başlayan ve 1 saat 20 dakika süren antrenman boyunca Kocaman’ın yardımcıları Fahrudin Ömeroviç ve İsmail Kartal, Antrenör Turgay Altay, kaleci antrenörü Murat Öztürk, kondisyoner Alper Aşçı ile maç analisti Arda Keskin de çalışmada hazır bulundu.
Koşu ve ısınma hareketleriyle başlayan antrenman, dar alanda yapılan pas organizasyonlarının ardından yine dar alanda yapılan çift kale maçla sona erdi. Kaleci Antrenörümüz Murat Öztürk eşliğinde takımdan ayrı çalışmalar yapan kalecilerimiz Mert Günok, Serkan Kırıntılı ve Ertuğrul Taşkıran, çift kalede dönüşümlü olarak görev aldı. Çift kale maç sırasında kasık bölgesinde ağrı hisseden Gökhan Gönül, çalışmayı yarım bıraktı.
Bel ağrısı bulunan Volkan Demirel, sağ dizinde ağrıları bulunan Özer Hurmacı ve sağ ayak bileğinde ağrıları bulunan Fabio Bilica antrenmanı çıkmadı. Bu oyuncularımız, kendilerine verilen özel programlar dahilinde tedavi ve çalışmalarını tesislerde sürdürdü. Sol ayak bileğinden sakatlığı bulunan Miroslav Stoch da antrenmanda yer almadı. Stoch, Bireysel Oyuncu Antrenörümüz Dolu Arslan eşliğinde çalışma ve tedavilerini tesislerde sürdürdü.
Takımımız, Ankaragücü maçı hazırlıklarına, 12 Mayıs Perşembe günü Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri’nde yapacağı antrenmanla devam edecek. Saat 11.00’de başlayacak bu antrenman, basın mensuplarına da açık tutulacak.
Haberler İlgili Fotoğraflar
5 Mayıs 2011 Perşembe
Mali Genel Kurulumuz 8 Mayıs’ta
Kulübümüzün 2010 Faaliyet Yılı Olağan Mali Genel Kurul Toplantısı, 08 Mayıs 2011 Pazar günü saat 10.30'da Fenerbahçe Spor Kulübü Faruk Ilgaz Tesisleri'nde yapılacak.
Tüzüğümüzün 25.maddesine göre, Kongre Giriş Kartları soyadı sırasına göre tanzim edilmiş olarak toplantı salonunda dağıtılacağından, üyelerimizin soyadlarına isabet eden müracaat masasına başvurmalarını önemle rica ederiz.
Gençlerimiz turnuvaya galibiyetle başladı
İspanya’nın Barselona kentinde, Euroleague Final-Four organizasyonu kapsamında düzenlenen Nike 2011 Uluslararası Gençler Turnuvası’nda, A Grubu’ndaki ilk maçında Sırbistan’ın FMP Zelenik Belgorod Takımı ile karşılaşan Fenerbahçe Ülker Genç Takımımız, oldukça çekişmeli geçen mücadeleden 78-80 galip ayrıldı.
İlk dakikasından itibaren çekişmeli geçen maçın ilk periyodunu FMP 27-24 önde tamamladı, devreyi ise Fenerbahçe Ülker 40-41 galip bitirdi. Üçüncü periyot sonunda skor Sırp takımının lehine 59-58’di. Maçın son bölümünde etkili olan Fenerbahçe Ülker mücadeleden 78-80 galip ayrıldı.
Takımımızda Erbil Eroğlu 16, Berkay Candan 22, Kerem Hotic 11, Nuri Gülgüney 12, Turan Oğuzhan 12, Mehmet Şanlı 4 ve Barış Güler 3 sayıyla oynadı.
Takımımız turnuvadaki ikinci maçında, 6 Mayıs Cuma günü, Türkiye saati ile 13.45’te başlayacak mücadelede, Fransa’nın Insep takımıyla karşı karşıya gelecek.
İlk dakikasından itibaren çekişmeli geçen maçın ilk periyodunu FMP 27-24 önde tamamladı, devreyi ise Fenerbahçe Ülker 40-41 galip bitirdi. Üçüncü periyot sonunda skor Sırp takımının lehine 59-58’di. Maçın son bölümünde etkili olan Fenerbahçe Ülker mücadeleden 78-80 galip ayrıldı.
Takımımızda Erbil Eroğlu 16, Berkay Candan 22, Kerem Hotic 11, Nuri Gülgüney 12, Turan Oğuzhan 12, Mehmet Şanlı 4 ve Barış Güler 3 sayıyla oynadı.
Takımımız turnuvadaki ikinci maçında, 6 Mayıs Cuma günü, Türkiye saati ile 13.45’te başlayacak mücadelede, Fransa’nın Insep takımıyla karşı karşıya gelecek.
3 Mayıs 2011 Salı
Kuruluşumuzun 104. yılı kutlanacak
Kulübümüzün kuruluşunun 104. ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kulübümüzü ziyaretlerinin 93. yıldönümü, 3 Mayıs Salı günü Fenerbahçe Dereağzı Lefter Küçükandonyadis Tesisleri’nde düzenlenecek bir törenle kutlanacak. Yüksek Divan Kurulu Başkanımız Yüksel Günay başkanlığındaki tören, saat 15.00’te başlayacak.
Fenerbahçe Ülker Genç Takımı Barselona yolcusu
Fenerbahçe Ülker Genç Basketbol Takımımız, İspanya'nın Barselona kentinde 5-8 Mayıs tarihlerinde düzenlenecek, Nike 2011 Uluslararası Gençler Turnuvası'na katılmak için, 4 Mayıs Çarşamba günü İspanya'ya gidecek.
İspanya'nın Barselona kenti, 6-8 Mayıs tarihlerinde düzenlenecek THY Euroleague Final-Four'un yanı sıra Nike 2011 Uluslararası Gençler Turnuvası'na da ev sahipliği yapacak. Turnuvaya 8 genç takım katılacak. Fenerbahçe Ülker'in yanı sıra KK Zagreb, Regal Barcelona, Crvena Zvezda, Zalgiris, Team China, FMP ve INSEP'in mücadele edeceği turnuva grup maçlarıyla başlayacak. A Grubu'nda mücadele edecek ve ilk maçını 5 Mayıs Çarşamba günü saat 14:00'te FMP takımı ile oynayacak Fenerbahçe Ülker Genç Takımımızın maç programı ise şöyle:
5 Mayıs 14:00 FMP – FENERBAHÇE ÜLKER
6 Mayıs 12:45 FENERBAHÇE ÜLKER – INSEP
7 Mayıs 12:00 KK ZAGREB - FENERBAHÇE ÜLKER
İspanya'nın Barselona kenti, 6-8 Mayıs tarihlerinde düzenlenecek THY Euroleague Final-Four'un yanı sıra Nike 2011 Uluslararası Gençler Turnuvası'na da ev sahipliği yapacak. Turnuvaya 8 genç takım katılacak. Fenerbahçe Ülker'in yanı sıra KK Zagreb, Regal Barcelona, Crvena Zvezda, Zalgiris, Team China, FMP ve INSEP'in mücadele edeceği turnuva grup maçlarıyla başlayacak. A Grubu'nda mücadele edecek ve ilk maçını 5 Mayıs Çarşamba günü saat 14:00'te FMP takımı ile oynayacak Fenerbahçe Ülker Genç Takımımızın maç programı ise şöyle:
5 Mayıs 14:00 FMP – FENERBAHÇE ÜLKER
6 Mayıs 12:45 FENERBAHÇE ÜLKER – INSEP
7 Mayıs 12:00 KK ZAGREB - FENERBAHÇE ÜLKER
2 Mayıs 2011 Pazartesi
Fener Bahçe Tarihçesi
Kadıköy ve Fenerbahçesi;
İstanbul’un Kadıköy yakası; Allah’ın, yeryüzünü yaratırken kesinlikle ayrıcalıklı davrandığı bir eşsiz yöre... Tarihlerin henüz 1900 yılına ulaşmadığı İstanbul’da, Kalamış’ıyla
Fenerbahçe’siyle, Caddebostan’ı Suadiye’si Moda’sı ile adeta bir rüya beldesi... Göz alabildiğine bomboş arsalarla yemyeşil çayırlara sahip bu yörede, doğanın insanları spor yapmak için sanki teşvik ettiği yıllar...
Ve de, İstanbul’un silüeti deniz üzerinde uzaklardan perde perde yansıyıp dalgalanırken, Fenerbahçe Burnu’nda yanıp sönerek yol gösteren bir fener Türk sporuna önderlik edeceği bir kulübe sembol olmanın da gururu içinde, Adalar’a, Marmara’ya, daha da ötesi uzak yıllara doğru aynı şevkle ışık saçacağı günlerin özlemi ile çakıp durmaya başlamıştı sanki... Ve de Kadıköy, o dönemlerde en güzel semti olan Fenerbahçesi’nin bağrından çıkaracağı takımını önce yakınlara, sonra da yarınlara armağan edeceği günleri bekliyordu gayri...
Kuşdili Çayırında İlk Futbol Oyunu;İlk futbol oyununun, bugünkü anlamıyla ilk kez 1823 yılında İngiltere’de oynanmaya başlamasının üzerinden neredeyse yıllar ve yıllar geçmişti. Nihayet tarihler 1890’lı yıllara ulaştığında, Moda’da oturan İngiliz’ler de bu keyifli spordan iyice etkilenmiş ve o yemyeşil arsaların bulunduğu Kadıköy’ün geniş alanlarında, futbolu oynamaya başlamışlardı. Seyri çok keyifli bu oyunun, çevredeki Türk gençlerinde de ilgi uyandıracağı ve de bu sporu onlara sevdireceği pek tabii idi ve hatta da kaçınılmazdı. Ama ne var ki, o sıralarda süren monarşi rejimi nedeniyle Müslüman Türkler için cemiyet kurmanın ve hatta mevcut cemiyetlere dahi üye olmanın yasak olmasından dolayı, Kadıköy Çayırlarında top koşturan İngiliz gençlere yine ancak Rum gençleri eşlik edebilmekteydi. Yine de, hemen her akşamüstü bilhassa Kuşdili Çayırında yapılan bu futbol maçları ya da antrenmanları, Kadıköy halkının büyük bir kesiminin ilgisini çekmekte, genellikle akşamüstleri zevk için de olsa oynanan bu futbol oyunu için, Kalamış’tan, Moda’dan, Kuyubaşı’ndan, ve hatta Haydarpaşa civarlarından gelecek öbek öbek halkı, gününe ve hava durumuna göre küçük ya da büyük kümeler halinde bu oyunu seyretmeye yöneltmekteydi. Kadıköy halkının ekserisi ikindi sularında ayaklanır, günlerden Cuma ve Pazar değilse yani Kurbağalıdere’nin kenarındaki salaş tiyatroda Komik Hasan’ın tuluat kumpanyası oynanmıyorsa Kuşdili Çayırı’na doğru yola koyulurlardı. Yok, eğer günlerden Cuma ya da Pazar ise de, Moda’ya doğru ya da şimdiki Fenerbahçe Stadyumu’nun bulunduğu Papazın Çayırı’na doğru yola koyulurlardı (*1). Omuzdaş kılıklı, burma bıyıklı tüylü tüysüz gençler, yanlarında boy boy çocuklarla hanım nineler ve de orta yaşlı hatunlar, Arap bacılar, ahretlikler, kahvede pineklemekten usanan efendi kişiler, burada çayırı çepeçevre kuşatır, kadınlar getirdikleri kilimleri yayarlar, erkeklerin kimi toprağa bağdaş kurar, kimi büyükçe bir taşa oturur, kimi ayakta dururdu. Sucusu, dondurmacısı, kağıt helvacısı, simitçisi, baloncusu, Eyüp oyuncakçısı velhasılı satıcıların her çeşidi burada arzı endam eyler, burayı adeta panayır yerinden farksız kılardı. Ortadaki saha olacak alanda ise, kapı gibi gövdeli, başları açık, renk renk gömleklerinin kolları sıvalı, göğüsleri fora, bacaklarından dizkapaklarına kadar şortlu bir alay adam soluk soluğa koşuşurlar, birbirlerine çarpıp çarpıp, alt alta üst üste mecelleşirler, güya da top oynarlardı. Oynanan bu futbollardan örnek alan bazı gençler, Kadıköy’ündeki arsalarda ya da geniş çayırlarda onlar gibi top oynamaya heveslenir, karman çorman bir biçimde, bir harradır bir gürradır gider, topa en çok vuranla onu en havalara yükselten erbab sayılırdı. Ne var ki bir süre sonra, bir başka deyişle 1900’lü yıllara iyice yaklaşılmasıyla birlikte, Moda’da oturan İngiliz gençlerinin artık modern futbolu oynamaya başlamaları ve dolayısıyla da oynadıkları futbolu daha seyredilir bir halde sunmaları, kendilerini hayran hayran seyreden Kadıköy’lü gençlerin yüreklerinde birtakım kıpırdanmalara sebep oluyor, onlar gibi organize bir takım kurma isteklerini ise, vazgeçilemez bir tutkuya dönüştürmeye başlıyordu.
Kadıköy Football Association ;
1890’lı yıllarda İstanbul Moda’da yaşayan İngiliz ailelerinden La Fontaine, Giraud, Whittall, Charnaud, Pears, Armitage aileleri Kadıköy ve Moda’nın çayırlarında kendi aralarında bu oyunu yeni yeni oynamaya başladıklarında, İzmir’de yaşayan İngiliz aileleri, Bornova çayırlarında bu oyunu çoktan oynamaya başlamışlardı bile (*2). Zira sosyal ve idari bakımdan payitaht İstanbul’a uzak ve rahat iki şehir olan Selanik ile İzmir, 1870’li yıllarda Osmanlı’nın futbol oyunu için ilk taraftar bulduğu toprakları oluyor, futbol oyunu o dönemlerde dini inançların da etkisi ile Müslüman Türkler arasında gelişemediğinden, böylece de Osmanlı toprakları üzerinde ilk defa gayrimüslim ve levanten (ülkede yerleşmiş bulunan yabancı uyruklu) vatandaşlar tarafından oynanıyordu.
Moda’da futbolla tanışan ilk ailelerin İstanbul’da İngiltere elçiliği personeli görevlileriyle aralarında yaptıkları maç rekabetini, 1894 yılında İzmir’de "Football Club Smyrne"nin kurulması ile birlikte İstanbul - İzmir rekabeti izlemeye başlıyordu (*3). İzmir’de futbolun öncülüğünü yapan James La Fontaine, 1889 yılında İstanbul’a yerleştiğinde, Kadıköy’de İngilizlerin futbol-rugby karışımı bir oyun oynadıklarını görmüş ve onlarla kısa zamanda dostluk kurarak, daha iyi bildiği futbol oyununu onlara kabul ettirmişti. Tarihler 1897 yılını gösterdiğinde, James La Fontaine ve arkadaşları Kadıköy yakasında ilk kez bir futbol takımı olarak Kadıköy Football Association adı altında toplanıyor, takımı oluşturan İngiliz, Rum, Ermeni gençleri, genelde İstanbul’a sefere gelen İngiliz gemicilerle oynadıkları oyunlarını Kadıköy’ün çayırlarında sürdürüyor, ve her akşamüstü (ilk bölümde geniş bir biçimde sunduğumuz) o kalabalık izleyici kitlesine de seyrettiriyorlardı. Bu müsabakalar halkın öylesine ilgisini çekmişti ki "Football Association" takımı, iki yıl içerisinde "İzmir Karması" ile karşılıklı olarak futbol maçları yapmaya yönelmişti.
"BLACK STOCKING FC" Kuruluyor ;
Ne var ki, Sultan 2. Abdülhamid’in padişahlığının sürdüğü o dönemde, mevcut monarşi rejiminin korunması amacıyla Türk gençlerinin dernek kurmaları yasaktı. Bu durum ise, yabancı ve azınlıkların top koşturdukları kendi topraklarında futbol oynamanın imkan ve zevkinden mahrum olan ve onların aralarına karışarak oynamak istedikleri bu cazip oyunu ancak gıpta ile seyretmekle yetinen Kadıköylü Müslüman Türk gençleri arasında, sadece üzüntü değil aynı zamanda tabii ki öfke ve hırs da uyandırıyordu. İşte her türlü tehlikeyi göze alan bu gençlerden, deniz öğrencisi Fuat Hüsnü (Kayacan), eski hariciyecilerden Reşat Danyal ve Mehmet Ali ile, Kuşdili’nde Papazın Çayırı adı verilen topraklarda meşin yuvarlağa vuruşlar yapan arkadaşları bu özlemin sona ermesini amaçlıyorlar, ve 1899 yılında da, devrin hafiye ve jurnalcilerinin dikkatlerinden kaçmak ve hışımlarından korunmak amacıyla bir İngiliz adı altında Black Stocking FC (Siyah Çoraplılar Futbol Kulübü) ’nü kuruyorlardı. Ancak siyah çorap ve kırmızı üst formaları ile Türk gençlerinin oluşturduğu bu ilk Türk spor ve futbol topluluğu daha ilk maçlarında hafiyelerin baskınına uğruyor ve hemen dağıtılıyordu.
1899; Fenerbahçe’nin Gerçek Kuruluş Yılı
Burada dikkati çeken en önemli nokta; Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Black Stocking FC ismi altında 1899 yılındaki bu ilk girişimindeki öncülük yapan gençler ile, ilerideki yıllarda kurulacak olan Kadıköy Futbol Kulübü (1902) ve Fenerbahçe Futbol Kulübü (1907) ismi altında toplanan gençlerin genelde aynı kişiler olacağıydı. Dolayısıyla FENERBAHÇE KULÜBÜ kuruluşunu gayri resmi olarak 1899 yılında gerçekleştirmiş, ne var ki iki kez kapatılmaları nedeni ile faaliyetlerine, ancak resmi kuruluş yılları olan 1907 yılında geçebilmişti. Görülen odur ki; Black Stocking F.C. ya da Kadıköy Futbol Kulübü isimleri, amaç karşısında birer araçtırlar (*4). Ayrıca İstanbul’da kurulan futbol kulüplerinin listeleri incelendiğinde de; Moda Futbol Kulübü (1896), Cadi-Keuy Football Club (1899) ve Imogen (1900) takımlarının İngiliz uyruklular tarafından, Elpis (1900) takımının Rumlar tarafından, Black Stocking (1899), Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe kulüplerinin ise Osmanlı uyruklular tarafından kurulmuş oldukları da zaten görülmektedir.(*5)
İstanbul’un Kadıköy yakası; Allah’ın, yeryüzünü yaratırken kesinlikle ayrıcalıklı davrandığı bir eşsiz yöre... Tarihlerin henüz 1900 yılına ulaşmadığı İstanbul’da, Kalamış’ıyla
Fenerbahçe’siyle, Caddebostan’ı Suadiye’si Moda’sı ile adeta bir rüya beldesi... Göz alabildiğine bomboş arsalarla yemyeşil çayırlara sahip bu yörede, doğanın insanları spor yapmak için sanki teşvik ettiği yıllar...
Ve de, İstanbul’un silüeti deniz üzerinde uzaklardan perde perde yansıyıp dalgalanırken, Fenerbahçe Burnu’nda yanıp sönerek yol gösteren bir fener Türk sporuna önderlik edeceği bir kulübe sembol olmanın da gururu içinde, Adalar’a, Marmara’ya, daha da ötesi uzak yıllara doğru aynı şevkle ışık saçacağı günlerin özlemi ile çakıp durmaya başlamıştı sanki... Ve de Kadıköy, o dönemlerde en güzel semti olan Fenerbahçesi’nin bağrından çıkaracağı takımını önce yakınlara, sonra da yarınlara armağan edeceği günleri bekliyordu gayri...
Kuşdili Çayırında İlk Futbol Oyunu;İlk futbol oyununun, bugünkü anlamıyla ilk kez 1823 yılında İngiltere’de oynanmaya başlamasının üzerinden neredeyse yıllar ve yıllar geçmişti. Nihayet tarihler 1890’lı yıllara ulaştığında, Moda’da oturan İngiliz’ler de bu keyifli spordan iyice etkilenmiş ve o yemyeşil arsaların bulunduğu Kadıköy’ün geniş alanlarında, futbolu oynamaya başlamışlardı. Seyri çok keyifli bu oyunun, çevredeki Türk gençlerinde de ilgi uyandıracağı ve de bu sporu onlara sevdireceği pek tabii idi ve hatta da kaçınılmazdı. Ama ne var ki, o sıralarda süren monarşi rejimi nedeniyle Müslüman Türkler için cemiyet kurmanın ve hatta mevcut cemiyetlere dahi üye olmanın yasak olmasından dolayı, Kadıköy Çayırlarında top koşturan İngiliz gençlere yine ancak Rum gençleri eşlik edebilmekteydi. Yine de, hemen her akşamüstü bilhassa Kuşdili Çayırında yapılan bu futbol maçları ya da antrenmanları, Kadıköy halkının büyük bir kesiminin ilgisini çekmekte, genellikle akşamüstleri zevk için de olsa oynanan bu futbol oyunu için, Kalamış’tan, Moda’dan, Kuyubaşı’ndan, ve hatta Haydarpaşa civarlarından gelecek öbek öbek halkı, gününe ve hava durumuna göre küçük ya da büyük kümeler halinde bu oyunu seyretmeye yöneltmekteydi. Kadıköy halkının ekserisi ikindi sularında ayaklanır, günlerden Cuma ve Pazar değilse yani Kurbağalıdere’nin kenarındaki salaş tiyatroda Komik Hasan’ın tuluat kumpanyası oynanmıyorsa Kuşdili Çayırı’na doğru yola koyulurlardı. Yok, eğer günlerden Cuma ya da Pazar ise de, Moda’ya doğru ya da şimdiki Fenerbahçe Stadyumu’nun bulunduğu Papazın Çayırı’na doğru yola koyulurlardı (*1). Omuzdaş kılıklı, burma bıyıklı tüylü tüysüz gençler, yanlarında boy boy çocuklarla hanım nineler ve de orta yaşlı hatunlar, Arap bacılar, ahretlikler, kahvede pineklemekten usanan efendi kişiler, burada çayırı çepeçevre kuşatır, kadınlar getirdikleri kilimleri yayarlar, erkeklerin kimi toprağa bağdaş kurar, kimi büyükçe bir taşa oturur, kimi ayakta dururdu. Sucusu, dondurmacısı, kağıt helvacısı, simitçisi, baloncusu, Eyüp oyuncakçısı velhasılı satıcıların her çeşidi burada arzı endam eyler, burayı adeta panayır yerinden farksız kılardı. Ortadaki saha olacak alanda ise, kapı gibi gövdeli, başları açık, renk renk gömleklerinin kolları sıvalı, göğüsleri fora, bacaklarından dizkapaklarına kadar şortlu bir alay adam soluk soluğa koşuşurlar, birbirlerine çarpıp çarpıp, alt alta üst üste mecelleşirler, güya da top oynarlardı. Oynanan bu futbollardan örnek alan bazı gençler, Kadıköy’ündeki arsalarda ya da geniş çayırlarda onlar gibi top oynamaya heveslenir, karman çorman bir biçimde, bir harradır bir gürradır gider, topa en çok vuranla onu en havalara yükselten erbab sayılırdı. Ne var ki bir süre sonra, bir başka deyişle 1900’lü yıllara iyice yaklaşılmasıyla birlikte, Moda’da oturan İngiliz gençlerinin artık modern futbolu oynamaya başlamaları ve dolayısıyla da oynadıkları futbolu daha seyredilir bir halde sunmaları, kendilerini hayran hayran seyreden Kadıköy’lü gençlerin yüreklerinde birtakım kıpırdanmalara sebep oluyor, onlar gibi organize bir takım kurma isteklerini ise, vazgeçilemez bir tutkuya dönüştürmeye başlıyordu.
Kadıköy Football Association ;
1890’lı yıllarda İstanbul Moda’da yaşayan İngiliz ailelerinden La Fontaine, Giraud, Whittall, Charnaud, Pears, Armitage aileleri Kadıköy ve Moda’nın çayırlarında kendi aralarında bu oyunu yeni yeni oynamaya başladıklarında, İzmir’de yaşayan İngiliz aileleri, Bornova çayırlarında bu oyunu çoktan oynamaya başlamışlardı bile (*2). Zira sosyal ve idari bakımdan payitaht İstanbul’a uzak ve rahat iki şehir olan Selanik ile İzmir, 1870’li yıllarda Osmanlı’nın futbol oyunu için ilk taraftar bulduğu toprakları oluyor, futbol oyunu o dönemlerde dini inançların da etkisi ile Müslüman Türkler arasında gelişemediğinden, böylece de Osmanlı toprakları üzerinde ilk defa gayrimüslim ve levanten (ülkede yerleşmiş bulunan yabancı uyruklu) vatandaşlar tarafından oynanıyordu.
Moda’da futbolla tanışan ilk ailelerin İstanbul’da İngiltere elçiliği personeli görevlileriyle aralarında yaptıkları maç rekabetini, 1894 yılında İzmir’de "Football Club Smyrne"nin kurulması ile birlikte İstanbul - İzmir rekabeti izlemeye başlıyordu (*3). İzmir’de futbolun öncülüğünü yapan James La Fontaine, 1889 yılında İstanbul’a yerleştiğinde, Kadıköy’de İngilizlerin futbol-rugby karışımı bir oyun oynadıklarını görmüş ve onlarla kısa zamanda dostluk kurarak, daha iyi bildiği futbol oyununu onlara kabul ettirmişti. Tarihler 1897 yılını gösterdiğinde, James La Fontaine ve arkadaşları Kadıköy yakasında ilk kez bir futbol takımı olarak Kadıköy Football Association adı altında toplanıyor, takımı oluşturan İngiliz, Rum, Ermeni gençleri, genelde İstanbul’a sefere gelen İngiliz gemicilerle oynadıkları oyunlarını Kadıköy’ün çayırlarında sürdürüyor, ve her akşamüstü (ilk bölümde geniş bir biçimde sunduğumuz) o kalabalık izleyici kitlesine de seyrettiriyorlardı. Bu müsabakalar halkın öylesine ilgisini çekmişti ki "Football Association" takımı, iki yıl içerisinde "İzmir Karması" ile karşılıklı olarak futbol maçları yapmaya yönelmişti.
"BLACK STOCKING FC" Kuruluyor ;
Ne var ki, Sultan 2. Abdülhamid’in padişahlığının sürdüğü o dönemde, mevcut monarşi rejiminin korunması amacıyla Türk gençlerinin dernek kurmaları yasaktı. Bu durum ise, yabancı ve azınlıkların top koşturdukları kendi topraklarında futbol oynamanın imkan ve zevkinden mahrum olan ve onların aralarına karışarak oynamak istedikleri bu cazip oyunu ancak gıpta ile seyretmekle yetinen Kadıköylü Müslüman Türk gençleri arasında, sadece üzüntü değil aynı zamanda tabii ki öfke ve hırs da uyandırıyordu. İşte her türlü tehlikeyi göze alan bu gençlerden, deniz öğrencisi Fuat Hüsnü (Kayacan), eski hariciyecilerden Reşat Danyal ve Mehmet Ali ile, Kuşdili’nde Papazın Çayırı adı verilen topraklarda meşin yuvarlağa vuruşlar yapan arkadaşları bu özlemin sona ermesini amaçlıyorlar, ve 1899 yılında da, devrin hafiye ve jurnalcilerinin dikkatlerinden kaçmak ve hışımlarından korunmak amacıyla bir İngiliz adı altında Black Stocking FC (Siyah Çoraplılar Futbol Kulübü) ’nü kuruyorlardı. Ancak siyah çorap ve kırmızı üst formaları ile Türk gençlerinin oluşturduğu bu ilk Türk spor ve futbol topluluğu daha ilk maçlarında hafiyelerin baskınına uğruyor ve hemen dağıtılıyordu.
1899; Fenerbahçe’nin Gerçek Kuruluş Yılı
Burada dikkati çeken en önemli nokta; Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Black Stocking FC ismi altında 1899 yılındaki bu ilk girişimindeki öncülük yapan gençler ile, ilerideki yıllarda kurulacak olan Kadıköy Futbol Kulübü (1902) ve Fenerbahçe Futbol Kulübü (1907) ismi altında toplanan gençlerin genelde aynı kişiler olacağıydı. Dolayısıyla FENERBAHÇE KULÜBÜ kuruluşunu gayri resmi olarak 1899 yılında gerçekleştirmiş, ne var ki iki kez kapatılmaları nedeni ile faaliyetlerine, ancak resmi kuruluş yılları olan 1907 yılında geçebilmişti. Görülen odur ki; Black Stocking F.C. ya da Kadıköy Futbol Kulübü isimleri, amaç karşısında birer araçtırlar (*4). Ayrıca İstanbul’da kurulan futbol kulüplerinin listeleri incelendiğinde de; Moda Futbol Kulübü (1896), Cadi-Keuy Football Club (1899) ve Imogen (1900) takımlarının İngiliz uyruklular tarafından, Elpis (1900) takımının Rumlar tarafından, Black Stocking (1899), Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe kulüplerinin ise Osmanlı uyruklular tarafından kurulmuş oldukları da zaten görülmektedir.(*5)
Fener Bahçe İle İlgili Daha Fazlası
Fener Bahçe ile ilgili bilgiler,röportajlar için daha fazlası http://www.fenerbahce.org/ sitesinden bulabilirsiniz
İlerliyoruz Adım Adım
İLERLİYORUZ ADIM ADIM
Spor Toto Süper Lig’in 31.haftasında, İstanbul Büyükşehir Belediyespor’u 2-0 mağlup ettiğimiz maçla, liderliğimizi sürdürüyoruz.
Tarihimize ve camiamıza yakışan, alışılagelmiş haklı galibiyetlerimizin en büyük destekçisi 12. Adam; dün de renklerimize yakışır bir şekilde küfür etmeden, yalnızca takımımıza yönelik tezahüratlarıyla tek bir koltuğu dahi boş bırakmadan, mabedimizdeki yerini aldı.
Daha da iyi bir Fenerbahçe için her tür engele göğüs geren yönetim kurulumuz, her anını Fenerbahçe ile yaşayan teknik heyetimiz, zafer hedefiyle formamızı terleten futbolcularımız ve en önemlisi herkese örnek olan taraftarımız... Biz, Büyük Fenerbahçe Ailesi’nin tüm fertleri, şampiyonluğa hazırız…
Birlik duygumuzun ve umutlarımızın en büyük etkeni Büyük Fenerbahçemizin Büyük Taraftarına bir kez daha teşekkürler.
Fenerbahçe Spor Kulübü
Saracoğlu, Kapılarını Çocuklar Yararına Açıyor
Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu öncülüğünde, TFF ve bu yıl Kulübümüzün desteğiyle gerçekleştirilecek olan 'Formula Futbol Şöleni'nde'; dünyanın en hızlı pilotları ile ülkemizin çeşitli alanlardaki en ünlü isimlerinin buluştuğu iki takım maç yapacak.
Bu yıl beşincisi gerçekleştirilecek olan şölende, Nazionale Piloti ile ALL STAR takımları, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu'nda mücadele edecek; sporun birleştirici gücü, Kulübümüzün ev sahipliğinde, yurt içi ve yurt dışındaki korunmaya muhtaç çocukları yararına sahnede olacak.
'Yıldızlar, Saracoğlu'nun çimlerinde çocuklar için top koşturacak…'4 Mayıs Çarşamba günü yapılacak ve saat 19.00'da başlayacak maçın takımlarının kadrosu, tam anlamıyla bir yıldızlar geçidi niteliğinde.
Sebastien Vettel, Fernando Alonso, Felipe Massa, Jérôme d'Ambrosio, Ivan Capelli, Maro Engel, Vitantonio Liuzzi, Christian Montanari, Jules Bianchi, Andrea Ferrari, Johnny Cecotto, Alberto Valerio, Jason Tahincioğlu, Sergio Perez, Jaime Alguersuari, Vitaly Petrov ve Paul Di Resta gibi yıldız isimler, Nazionale Piloti'nin kadrosunu; Yılmaz Erdoğan, Sarp Apak, Kerem Alışık, Ferhat Göçer, Ege, Engin Altan Düzyatan, Cansel Elçin, Suat Kaya, Erhan Önal, Hasan Şaş gibi sporcular, sanatçılar, dizilerden tanıdığımız ünlü oyuncular, tiyatrocular ve sürpriz isimler ise ALL STARS'ın kadrosunu oluşturacak.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)